12 Ağustos 2008

Heaven Knows I'm Miserable Now*

- Youtube neydi, nasıl bir şeydi hatırlayamıyorum artık.

-Korsan cdci sevgili kardeşlerim, evet iyisiniz hoşsunuz ama dizinin 24 bölümünü koyup da final bölümü olan 25. bölümü neden cdnin içine koymazsınız, ayıp yani günah bile olabilir bu yaptığınız. Ya bulamasaydım o 25. bölümü, tek bölüm için bi daha mı para verip cd alacaktım, amacınız bu muydu yoksa, üçkağıtçılar :)

-How I Met Your Mother'ın 4. sezonu 22 eylülde başlayacakmış. Benim okulum da o gün açılacakmış,Az kalmış sayılırmış.

-Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni okuyorum. Douglas Adams'ın alaycılığına ve espri anlayışına hayran kaldım. Çok ilginç bir kitap, aslında 5 kitaplık bir serinin ilk kitabı. Bunu bitirir bitirmez seride hızlıca ilerleyeceğim. Okunacak diğer kitapları bu serinin sonrasına bıraktım.

-Bugün yeni aldığım ayakkabıyı giyerek dışarı çıktım. Doktora gittim. Sonra o ayakkabı ayağımı vurdu, herzaman olan şey bana; yeni aldığım her ayakkabı ilk seferde ayağımı parçalar. Yine de ben bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim. O ayakkabılarla önce Cinnah yokulunu çıktım, Sonra o yokuşu tekrar indim Kuğulu Park'a kadar yürüdüm, sonra Kuğulu Parktan Kızılaya yürüdüm ve otobüs durağına ulaştım. Bu sıralarda ayaklarım çok fena alarm veriyolardı ama yapacak bir şeyim yoktu. Otobüsten inince artık bu ayakkabılarla yürümenin imkansız olduğunu fark edip ayakkabılarımı çıkardım ve kalan yolu çoraplarımla yürüdüm. Öyle muhteşem bir rahatlamaydı ki tarif etmem çok zor. İnsanın çok sıkıştığı anda tuvalet bulup çişini yapmasından bile daha rahatlatıcıydı. Görenler garip garip baktılar gerçi ama olsun, sorun değil, o sırada ayaklarımın verdiği partiye katılmakla meşguldüm, kimseyi umursayamadım. Yeni ayakkabı sakat iş. Hem rahatsız edici düzeyde temiz oluyorlar hem de yürümeyi imkansız kılıyorlar.

-Forgetting Sarah Marshall hiç komik değilmiş, hayallerim yıkıldı :(

-Umbrellas adlı grubun The City Light adlı şarkısı pek güzel.

*Why do I give valuable time to people who don't care if I live or die ?


Hiç yorum yok: